Tasarruf, elde ettiğimiz gelirin tüketimden geriye kalan yani harcanmayan kısmıdır. Tasarruflar gelirin ve faizin bir fonksiyonudur. Gelirimizin harcanmayan kısmını evimizde saklıyorsak, döviz alıyorsak, gayrimenkul alıyorsak bunlar tasarruf olarak sayılmaz. Harcamadığımız paranın tasarruf sayılabilmesi için paranın, finansmana ihtiyacı olan bireylerin kullanabilmesi için bankacılık sektöründe bulunması gerekiyor. Yani bir mevduat hesabında veya döviz hesabı açarak buraya yatırmamız gerekiyor.
EYLEM
|
SOKAK
DİLİ
|
EKONOMİ DİLİ
|
PARA
BİRİKTİRİP EVDE SAKLAMAK
|
TASARRUF
|
ANLAMSIZ
|
DÖVİZ,ALTIN
ALIP EVDE SAKLAMAK
|
YATIRIM
|
TÜKETİM
|
GAYRİMENKUL
SATIN ALMAK
|
YATIRIM
|
TÜKETİM
|
BİRİKMİŞ
PARAYI BANKAYA YATIRMAK
|
YATIRIM
|
TASARRUF
|
DÖVİZ HESABI
AÇMAK
|
YATIRIM
|
TASARRUF
|
Tablo: www.mahfiegilmez.com
Bir ekonomide tasarruflar
büyümeyi adeta itici bir güç olarak çalışır. Tasarruflar yatırımların öz
kaynağını oluşturur. Yani ülke içi tasarruflar ne kadar fazla olursa ülke içi
yatırımlarda buradan finanse edilir. Tasarrufların yetersiz kaldığı bir ortamda
yatırımlar dışarıdan finanse edilir ve bunun sonucunda ise ülkenin dışarıya
olan borcu artar buradan hareketle cari açık verilir. Kısacak açıklayacak
olursam, bir bilgisayar ürettiğimizi düşünelim bu bilgisayarı üretmek için bir
fabrikaya ihtiyacımız var. Bu fabrikanın bilgisayar üretebilmesi için çeşitli
girdilere ihtiyacı var ayrıca bu fabrikanın işçilere de ihtiyacı vardır. Bunların
hepsinin bir araya getirilmesi bir yatırımdır ve yatırımlar tasarruflarla
yapılır. Tasarruf oranları az olan bir ülke ekonomisinde bu yatırımlar dış
finansman yoluyla karşılanır ve bu da ülkenin cari açığının artmasına sebep
olur.
Yukarıdaki ilk grafiğe baktığımızda ülkemizdeki
tasarruf oranlarını gösterirken alttaki grafik ise hükümet ve özel sektör
kısa-uzun dönem dış borçları göstermektedir. Yıllar itibariyle tasarruf
oranları düşmüş ve ülkemiz yatırımlarını finanse edebilmek için dış borçlara
başvurmuştur diyebiliriz.
(Not: buradaki borçların sebebini sadece tasarruf eksikliğine bağlamak doğru değildir. Tasarrufların eksikliği sadece burada bir etkendir. Daha iyi anlatabilmek adına bu tarz grafikleri örnek olarak vermekteyim)
Neden Tasarruf Yapamıyoruz ?
Ülkemizde yaşayan insanların elde
ettikleri gelir tasarruf etmeye pek müsait değil. Kişi başına düşen gelirin
10.807 dolar, İşsizlik oranının %12.6, açlık sınırının 1502 TL, yoksulluk
sınırının 4894 TL olduğu bir ekonomide tasarruftan söz etmek pek mümkün değil. İnsanların
elde ettikleri gelirler hayatlarını devam ettirmelerine yetmezken böyle bir
ortamda tasarruf etmelerini beklemek pek doğru olmasa gerek. Bunun sonucunda da
ekonomik büyüme ister istemez kötü etkileniyor. Ayrıca insanlarımız tasarruf yaptığını zannederek ekonomiye bir katkı sağlamıyorlar. Bunun sebebi de ülkemizdeki insanların ekonomik okur yazarlığa sahip olmayışından kaynaklanıyor.
İşsizlik-tasarruf oranı grafiğine
bakacak olursak; 2000-2008 yılları arasında ülkemizde işsizlik azalırken
tasarruf oranları artmaktaydı. 2008 yılında yaşanan küresel kriz etkilerini 2009
yılından itibaren göstermeye başladı ve işsizlik oranı artarken tasarruf
oranları düşmeye başladı. 2010-2015 yılları arasında krizin etkisinin
azalmasıyla beraber toparlanma gösteren tasarruf ve işsizlik verileri tekrar
bozulma eğiliminde.
Tasarruf Oranlarını Artırmak İçin Neler Yapabiliriz ?
- İnsanlara ekonomik okur yazarlık kazandırmak.
- Tüketim kültürünün yerine, tasarruf kültürünü oturtmak.
- Devletin; çeşitli yapısal reformlar uygulayarak ülkedeki gelir dağılımını düzeltmesi, sağlam bir ekonomi politikasını hayata geçirmek, özel sektörü destekleyerek işsizliği azaltma konusunda yardımcı olmak.
Kaynakça
Eğilmez, Mahfi, Ekonomide Analiz, Remzi Yayınevi, 2016
Eğilmez, Mahfi, Örneklerle Kolay Ekonomi, Remzi Yayınevi,
2016
Yorumlar
Yorum Gönder