Ana içeriğe atla

SERMAYE PİYASALARI NEDİR ?



Sermaye piyasaları; finansal piyasanın bir alt koludur. O yüzden ilk olarak finansal piyasaları açıklayarak başlayacağım.

Finansal Piyasa
Finansal tasarruf fazlası olanlar ile mal ve hizmet üretimi, ticareti vb. alanlarda faaliyet göstermek için kaynak ihtiyacı içinde olan, fon( en genel tabiriyle para) talep eden birimler arasındaki fon akışını sağlar.

Finansal piyasaların çeşitli fonksiyonları vardır. Bunlar;

·     Reel piyasaya kaynak sağlamak
·     Sermaye birikimi oluşturmak
·     Likidite temin etmek
·     Risk dağıtımı yapmak
·     Mülkiyeti tabana yaymak


Finansal piyasalar ikiye ayrılır;




Para Piyasası
Para piyasaları, fon arz ve talep edenlerin karşılaştığı ve kullandıkları araçların vadeleri 12 ayı geçmeyen piyasaları ifade eder. Bu finansal araçlar;

·     Mevduat
·     Hazine bonoları
·     Finansman bonoları
·     Mevduat sertifikaları
·     Repo
·     Banka kabulleri
·     Banka bonoları
·     Eurodolarlar
·     Varlığa dayalı menkul kıymetler’ dir.

Para piyasasında işlem gören varlıkların likiditesi yüksektir. Bu yüzden tasarrufların yatırıma dönüşmesinden çok likidite ihtiyacının karşılandığı piyasalar olarak işlev görür. Dünyada en etkin ve gelişmiş piyasalar “Para Piyasaları”dır. 

Sermaye Piyasası
Sermaye piyasası, orta ve uzun vadeli ödünç verilebilir fonların, sermaye piyasası araçlarının alım-satım suretiyle tasarruf sahiplerinden fon talep edenlere aktarılmasını sağlar. Sermaye piyasasını birincil piyasa ve ikincil piyasa olarak ikiye ayırabiliriz;

Birincil piyasa; sermaye piyasası araçlarının ihraççısı tarafından ilk defa piyasaya çıkarılarak alıcılara satıldığı piyasadır. Örnek verecek olursak ABC A.Ş şirketinin hisse senetlerinin ilk defa halka satılması Birincil Piyasadır. Birincil piyasanın reel piyasaya kaynak sağlamak, riskleri dağıtmak ve mülkiyeti tabana yaymak gibi fonksiyonları vardır. Ayrıca birincil piyasada yapılan işlemler ihraççılara fon akışı sağlar.

İkincil piyasalarise ABC A.Ş şirketinin daha önceden satılan hisse senetlerinin tasarruf sahipleri arasında alınıp satıldığı piyasadır. İkincil piyasa ihraççılara fon akışı sağlamaz.
İkincil piyasaların üç önemli özelliği vardır;

1.     Likidite fonksiyonu; sermaye piyasası aracını elinde bulunduran yatırımcının acil nakit ihtiyacı ya da yanlış bir seçim yaptığını düşünerek yeni bir sermaye piyasası aracı almak istemesi durumunda elindekini satarak ihtiyacını gidermesi bu yolla sağlanır.
2.     Fiyat belirleme; birincil piyasada satılacak araçların fiyatı belirlenirken ikincil piyasada işlem gören araçların fiyatı dikkate alınır.
3.     Vade belirleme; birincil piyasadaki borçlanma araçlarının vadelerini belirlemede ikincil piyasada işlem gören borçlanma araçlarının vadeleri etkendir.

Sermaye piyasalarını ayrıca spot piyasalar ve vadeli piyasalar olarak da ikiye ayırabiliriz;

Spot Piyasalar; belirli miktarda mal veya kıymetin ve bunların karşılığı olan paranın, yapılan alım-satım işleminin ardından el değiştirmesini sağlayan piyasadır. Buna örnek olarak pay piyasası ve tahvil ve bono piyasasını örnek verebiliriz. 

Vadeli piyasalarise, ileri bir tarihte teslimatı yapılmak üzere herhangi bir malın veya finansal aracın bugünden alım-satımının yapıldığı piyasadır. Vadeli piyasalar kapsam olarak forward, swap, futures ve opsiyon işlemlerinin tamamını içine alır.


Sermaye Piyasası Mevzuatı
Sermaye Piyasası Kanunu’nun amacı, sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir. Sermaye Piyasası Kanunu iki temel amaç belirlemiştir;
·     Sermaye piyasasının gelişimine uygun ortam sağlanması
·     Yatırımcıların hak ve yararlarının korunması

Burada düzenleyici ve denetleyici kurum “Sermaye Piyasası Kurulu”dur. SPK kanun ile verilen görevleri yerine getirmek ve ikincil düzenlemeleri çıkarmak ile görevli kamu kurumudur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUTLAK ÜSTÜNLÜK TEORİSİ VE KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ HAKKINDA

Ekonomistler; ülkeler neden ticaret yapar, ülkelere nasıl bir fayda sağlar veya hangi malları ithal edip hangilerini ihraç etmeli gibi soruların cevabını ararken çeşitli teoriler üretilmiştir. Uluslararası İktisat dersi veya İktisat tarihi derslerinde bu iki teoriyi çokça duymuşsunuzdur. Bu yazımda bu iki teoriden bahsedeceğim. Yazıma başlamadan önce Uluslararası Ticaret Teorisinin varsayımlarını madde madde yazacağım ve teorileri bu maddeler üzerinden değerlendireceğiz: ·       İki ülke, iki mal ve her iki ülkede üretim yapıyor. ·       Mallar homojen ·       Para yok, değiş-tokuş ekonomisi söz konusu ·       Fiyatlar reel ·       Mal faktör piyasalarında tam rekabet halde ·       Devlet müdahalesi yok ·       İşgücü ülke içerisinde tam hareketli ancak ülkeler arasında tam hareketsiz ·       Ekonomi tam çalışma durumunda  ·       Taşıma-nakliye giderleri 0 (sıfır) Mutlak Üstünlük Teorisi – Adam Smith 1776  Uluslararası ticaret ilk defa Adam Smith’in y

HOLLANDA EKONOMİSİNE BİR BAKIŞ

Hollanda 17 milyon nüfusa sahip, bazı bölgeleri deniz seviyesinin altında kalan ve deniz doldurularak inşa edilen bir ülke olup ekonomisi çok güçlü bir yapıya sahiptir. Avrupa ekonomisinde ve dünya siyasetinde yüzyıllar boyunca önemli rollere sahip olmuştur. Ülke ekonomisinin kalkınmasını sağlayan faktörlere baktığımızda; nakliye/lojistik, kimya sanayi, ticaret ve hizmetlerden oluşmaktadır. Ayrıca bir tarım ülkesi olan Hollanda, bu alanda ciddi yatırımlar yaparak 2016 yılında Avrupa’da birinci, dünyada ise en çok ihracat hacmine sahip ikinci ülke konumundadır. Avrupa’daki stratejik konumu ve çok gelişmiş alt yapısı ile Avrupa’nın dağıtım ve lojistik merkezi konumunda olması ve ihracatının yaklaşık % 46’nın re-eksporttan oluşması ve transit ticaretin de önemli ölçekte olması nedeniyle diğer Avrupa ülkelerine ve hatta dünyadaki diğer ülkelere açılan bir kapı konumundadır. Dünya Ekonomik Forumu’nun “2016-2017 Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu”nda, Hollanda, 138 ülke arasınd