Ülkemizde yeni anayasa referandumu
için sandığa gitmemize 9 gün kaldı. Seçmenler sandık başına giderek “EVET” ya
da “HAYIR” tercihini kullanarak ülkemizin yeni sistemini belirleyecek. Kararımızı
verirken bizi etkileyen çeşitli faktörler her zaman olmuştur ve olmaya devam
edecektir. Olaya ekonomik dilde yorumlamak gerekirse her seçim aslında bir
piyasa oluşturur. Partiler seçim bildirgelerini yayımlayarak seçmenlere bir arz
yaratırlar. Seçmenler ise kendi görüşlerine uygun olan veya ikna olduğu
partileri destekleyerek bir talep yaratır. Piyasamız ise sandıktır; alıcılar ve
satıcılar burada buluşur diyebiliriz. Oy
kullanan seçmenler iktidara gelmesini istediği partiye oy vererek bu partilerin
arzlarını satın almış olurlar.
Seçim zamanları kararlarımızı
etkileyen çeşitli faktörlerden bahsetmiştim. Ülkenin genel gidişatı, diğer
ülkelerle olan ilişkiler, ülke içinde yaşanan olaylar(olumlu/olumsuz) ve
ekonomik durum gibi bazı ölçütlerimiz vardır. Bunlar kararlarımızı etkileyen
temel faktörler diyebiliriz. Ben bu yazımda Tüketici Güven Endeksine göre
seçmenlerin verdiği kararları inceleyeceğim.
Tüketici Güven Endeksi: Tüketicilerin kişisel mali durumları genel ekonomiye
ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentileri ile yakın
gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerinin ölçmeyi amaçlayan bir
göstergedir. Endeks 0-200 arasında değer alır. 0-100 arası ekonomiye olan
kötümserliği, 101-200 arası ekonomiye olan iyimserliği gösterir. Bizim ülke
normallerimize göre açıklamak gerekirse 100’e ne kadar yakın olursa ekonomimiz
o kadar iyidir.
Ülkemizde son 10 yılda; 4 genel
seçim, 1 Anayasa Referandumu ve 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi. 16
Nisan Pazar günü yapılacak referandumla beraber toplamda 7 kez sandığa gitmiş
olacağız. Ben bu seçimlerden dört tanesini inceleyeceğim. Bunlar; Temmuz 2007,
Haziran 2011, Haziran 2015 ve Kasım 2015.
TARİH
|
TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ
|
SEÇİM ÖNCESİ TÜKETİCİ GÜVEN
ENDEKSİNİN 6 AYLIK ORTALAMASI
|
SEÇİM ÖNCESİ TÜKETİCİ GÜVEN
ENDEKSİNİN 3 AYLIK ORTALAMASI
|
SEÇİM SONUCU
|
Temmuz 07
|
82,3
|
80,07
|
80,59
|
AKP (%45.28)
|
Haziran 11
|
83,2
|
79,37
|
80,10
|
AKP(%48.73)
|
Haziran 15
|
66,4
|
66,26
|
65,53
|
KOALİSYON (AKP %39.71)
|
Kasım 15
|
77,1
|
63,18
|
62,08
|
AKP (48.79)
|
Nisan 17
|
?
|
67,80
|
65,96
|
?
|
Temmuz 2007 seçimlerine
baktığımızda, bu ay Tüketici Güven Endeksi 82.3 olarak gerçekleşmiş. Seçim
öncesi endeksin 6 aylık ortalaması 80.7 ve 3 aylık ortalaması ise 80.59 olarak
gerçekleşmiş. Tüketicilerin çoğunun güveni yerinde olduğu ve herhangi bir
problem yaşamadıkları için AKP %45.28’lik bir oy alarak tek başına iktidara
gelmiştir.
Haziran 2011 seçimlerinde ise, aylık
bazda endeks 83.2 olarak Temmuz 2007 ye göre daha iyi bir görünüm sergilemekte.
Ancak 6 aylık ve 3 aylık ortalamalarda 2007 seçimlerinin gerisinde kalmış. Genel
olarak baktığımızda halk yine halinden memnun bir tablo çizerek tekrar AKP’ye
oy vererek %48.73’lük bir oy oranıyla tek başına iktidara gelmesine yardımcı
olmuştur.
Şimdi üzerinde duracağım 2 seçim
diğerlerine göre biraz farklı olacak. Haziran 2015 seçimlerinde Tüketici Güven
Endeksi’ne baktığımızda aylık 66.4, altı aylık ortalama 66.26 ve üç aylık
ortalama ise 65.52 olarak gerçekleşiyor. Bu verilerle doğru orantılı olarak AKP’nin
oyları da düşüş eğilimi gösteriyor. Oyların %39’unu alabilen AKP, sandıktan
koalisyon sonucu çıkarak iktidarı diğer partilerle paylaşmak zorunda kalıyor. Önceki
seçimler Tüketici Güven Endeksi’nin yüksek gelmesi partiyi tek başına iktidar
yaparken Haziran 2015 seçimlerinde düşen endeks sonucu parti tek başına iktidar
olma hakkını kazanamıyor. Kasım ayına kadar koalisyon hükümetinin
kurulamamasından dolayı ülkede yaşanan siyasi belirsizlikler, ekonomik
gidişatın kötü olması ve terör eylemleri sonucu Kasım 2015’de tekrar seçime
gidildi. Kasım ayı Tüketici Güven Endeksi’ne baktığımızda aylık bazda hazirana
göre daha iyi bir puan alarak 77.1 olarak gerçekleşmiş. Bu bizi yanıltmasın
çünkü 6 aylık ve 3 aylık ortalamalara baktığımızda haziran ayına göre çok geride
kalmış bir vaziyette. Ancak buna rağmen AKP seçimlerde %48.79’luk bir oy alarak
tek başına iktidara gelmiştir. Bunun sebebine bakacak olursak; ülkede hükümetin
kurulamaması insanlar üzerinde ister istemez bir baskı yarattı. Ekonomik olarak
insanlarımız tedirginlik içinde oldu ve alıştığımız istikrarlı yönetime tekrar
dönebilmek adına endeksin düşük gelmesine rağmen AKP tek başına iktidar oldu.
Bu yılki seçimlere bakacak
olursak; nisan ayı için endeks henüz açıklanmadı ancak 6 aylık ve 3 aylık ortalamalara
baktığımızda durum haziran 2015’deki duruma benzerlik gösteriyor. Bu verilere
göre yorumlayacak olursak sandıktan küçük bir farkla “HAYIR” çıkacak
diyebiliriz.
Bu yazımda Tüketici Güven Endeksi
verileriyle daha önceki seçimleri ve referandum sonucu yorumlamaya ne kadar
çalışsam da seçim sonucu yine halkımızın iradesiyle belirlenecektir. Önemli
olan sandığa gitmemiz ve oyumuzu kullanmamız. Bu bizim vatandaşlık
görevimizdir. Umarım hakkımızda en iyisi olur.
Yorumlar
Yorum Gönder