Sanal değer ile reel (gerçek) değer arasındaki farka balon ya da köpük denir. Böyle benzetilmesinin nedeni; balonun hava üfledikçe şişmesi gibi, insanların bir mala-ürüne olan talebi o malın fiyatını sürekli olarak yukarı çeker. Bu fiyat öyle bir noktaya gelirki o ürünün gerçek değerini yansıtmaz. Bir X malı düşünelim, bu malın fiyatı 1000 TL olsun. Ama zaman içinde bu mala olan talep çok artıyor, bu mal hakkında beklentiler ise fiyatının sürekli artacağı yönünde oluyor ve malın fiyatı 1000 TL’den 10.000 hatta 20.000 TL’ye çıkıyor. İşte bu “BALON”dur. Ekonomik balonların normal balonlarla ortak bir özelliği patlamalarıdır. Az önce bahsettiğimiz X malının fiyatı 20.000 TL’ye çıkmıştı. İşte bu noktadan sonra insanların bu mala karşı olan ilgisi talebi azalıyor ya da bu fiyat noktasından sonra artık alıcı bulamıyor ve daha düşük fiyattan satışlar başlıyor. İşte bu balonun patladığı noktadır.
Ekonomik balonlar patladığı zaman krize sebep olabilirler, tıpki "2008 Mortgage Krizi” gibi. Ekonomik balona en güzel örneklerden birisidir 2008 krizi. Artan Mortgage kredileri yüzünden emlak fiyatlarında müthiş bir artış yaşandı. Artış yaşandıkça verilen kredi miktarı arttı. Kredilerin borçlular tarafından ödenemediği zaman emlak fiyatları düşmeye başlamış ve bankalar zararlarını hafifletmek adına bu ödenmeyen kredileri adeta paketleyip farklı bir türev ürün haline getirip finansal piyasalarda işleme soktular. Bu türev ürünlere kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yüksek kredi notları verilerek piyasada daha çok işlem görmesini sağladılar. İnsanların ilgisi arttıkça fiyatlarda arttı. Ancak bu türev ürünlerin tamamı ödenemeyen Mortgage kredileriydi. Artık bu devam ettirelemeyecek bir boyuta geldiğinde ise kriz patlak verdi. Sonuç olarak Amerika’nın köklü bankalarından olan Lehman Brothers battı. Amerika toparlanması zaman alacak bir sürece girdi.
Tarihte ekonomik balonların ilk örneği ise 17.yüzyılda Hollanda’da “Lale Çılgınlığı”dır. Osmanlı İmparatorluğu’nda görev yapan dönemin Avusturya-Macaristan elçisi Ogier Ghislain De Busbecq botaniğe çok meraklı birisidir. Osmanlı’daki 7 yıllık görev süresini doldurduktan sonra ülkesi Hollanda’ya dönerken yanında, Kanuni Sultan Süleyman tarafından hediye edilen lale soğanını da götürür. Hollandalılar tarafından büyük bir ilgi gören lale, adeta bir statü sembolü haline gelmiştir. Lale spekülasyonlarının başlaması ise Fransa’dan gelen lale alma talebiyle başlar. 1636 yılında Hollanda’da bir lale piyasası oluşturulur. Lale alım-satımlarında bir sözleşme kullanılmaya başlanmıştır. O dönemde Hollandalıların yıllık ortalama maaşı 200-400 Gülden arasında değişirken lale soğanlarının fiyatı 200-250 Gülden’e kadar çıkmıştır.
Artık fiyatlar daha fazla yükselmeyince balon patlamış birbiriyle lale sözleşmesi yapan insanlar davalık olmuşlardır. İnsanlar paralarını alamamıştır. Burada dikkat edilmesi gerek nokta; insanların beklentileridir. Beklentiler hep fiyatların yükseleceğidir. Ama artık belirli bir süreden sonra bu beklentiler bazı kişiler tarafından tersine dönmeye başlayınca ya da istenilen fahiş fiyatların gerçeği yansıtmadığı anlaşılınca durum tersine döner ve balon patlar.
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Günümüzden buna bir örnek verecek olursak “Bitcoin”ini verebiliriz. 2009 yılının henüz başlarında ilk defa piyasaya çıkan bu kripto paraya son 3 yıldır müthiş bir talep var özellikle 2017 sonlarına doğru bu talepte bir patlama yaşandı ve değeri sürekli olarak arttı. Fiyatı 20 bin dolara’a kadar yükseldi. ekonomistler tarafıdan bunun bir balon olduğunu ve uzak durulması gerektiğini söylendi. Ancak uyarılar pek dikkate alınmadı ve balon patladı.
Sonuç olarak; balon dediğimiz şeyin aslında insanların “fiyat artışı beklentisi” yüzünden oluşan bir olgu olduğudur. Beklentiler ekonomi bilimi için çok önemlidir. Eğer beklentiler iyi yönetilemezse -bir ülke veya tüm dünya farketmez- krizin kapısı aralanır. Balonlar buna çok güzel bir örnektir.
Yorumlar
Yorum Gönder