Ana içeriğe atla

ENFLASYON, DEFLASYON VE STAGFLASYON

Enflasyon

Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışlara enflasyon diyoruz. Bir malın fiyatının artması enflasyon olarak sayılmaz. Enflasyon olabilmesi için, belirli bir mal sepetindeki ürünlerin fiyatının sürekli olarak artmasına enflasyon denir. Enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi demek değildir, sadece fiyattaki artışların bir önceki aya göre daha az artmasıdır. Örnek verecek olursak; geçen ay mal sepetinde bulunan malların fiyatına ortalama 50 kuruş zam gelip bu ay 35 kuruş zam olduysa, bu enflasyon düşmüş demektir. Sadece zam oranı biraz daha düşüktür.

Enflasyon, TÜFE ve Yi-ÜFE olmak üzere ikiye ayrılır. TÜFE tüketicilerin yol açtığı talep enflasyonunu gösterir, Yİ-ÜFE ise üreticilerin mal üretirken maliyetlerinin artması sonucu bunu ürettikleri mallarda fiyat artışı olarak yansıtmasını yani arz enflasyonunu gösterir.

TÜFE sepeti için 444 ürün kategorisinde yer alan 1169 adet ürün çeşidinin fiyatı 27500 işyeri ve 4176 konuttan derlenmektedir. Bazı fiyatların dört kez, bazılarının iki kez derlendiği dikkate alınırsa, her ay yaklaşık olarak 375.000 fiyatın değerlendiği ortaya çıkmaktadır. (Eğilmez, 2012)

Türkiye 2016 Ocak-Kasım dönemi arası TÜFE ve Yİ-ÜFE oranları grafikteki gibidir:


Grafiğe baktığımızda kasım ayı Yİ-ÜFE de gözle görülür bir artış yaşanmış. Bunun sebebini biraz irdeleyecek olursak; ülkede yaşanan siyasi rejim tartışmaları, artan Dolar ve Euro kuru, OPEC’in petrol arzında yapacağı kısma beklentisi, üreticiye bir maliyet yüklemiş gibi görünüyor. Dolar ve Eurodaki artış üreticinin elinde olmayan sebeplerden dolayı bir maliyet yüklerken, diğer iki sebep ise üreticilerin geleceği dair beklentilerinin pek iyi olmadığından dolayı tüketicilere yüklediği bir maliyet olabilir.

Deflasyon

Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli düşüştür, yani enflasyonun tersidir. Deflasyon ilk bakışta enflasyona göre iyi görünebilir ancak enflasyondan daha tehlikelidir. Etkilerini maddeler halinde yazacak olursam:
  1.  Ücretleri düşürür, gelirler de azalmaya yol açar.
  2. Kâr oranlarını düşürerek üretimin kısılmasına sebep olur buda işsizliği tetikler.
  3. Tüketimi azaltır, çünkü kişiler fiyat düşüşleri karşısında beklemeye başlarlar. Reel olarak düşünen bireyler fiyatların daha da düşüneceğini tahmin ederek satın alacakları ürünleri almayarak ileride düşük fiyattan almaya çalışırlar.

Stagflasyon


Stagflasyon ise durgunluk döneminde yaşanan enflasyondur. Durgunluk döneminde kimse tüketim veya üretim yapmazken enflasyon olur mu diye düşünebilirsiniz ancak dünya 1973 yılında OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) kararıyla petrol üretimini kısma kararı almış ve ardından petrol fiyatları artarken ülkeler de durgunluk yaşanmıştır. Petrol, üretilen pek çok ürünün hammaddesi olduğu için bir ürünlerin girdi fiyatlarında artışa yol açarak enflasyonu tetiklemiştir.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUTLAK ÜSTÜNLÜK TEORİSİ VE KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ HAKKINDA

Ekonomistler; ülkeler neden ticaret yapar, ülkelere nasıl bir fayda sağlar veya hangi malları ithal edip hangilerini ihraç etmeli gibi soruların cevabını ararken çeşitli teoriler üretilmiştir. Uluslararası İktisat dersi veya İktisat tarihi derslerinde bu iki teoriyi çokça duymuşsunuzdur. Bu yazımda bu iki teoriden bahsedeceğim. Yazıma başlamadan önce Uluslararası Ticaret Teorisinin varsayımlarını madde madde yazacağım ve teorileri bu maddeler üzerinden değerlendireceğiz: ·       İki ülke, iki mal ve her iki ülkede üretim yapıyor. ·       Mallar homojen ·       Para yok, değiş-tokuş ekonomisi söz konusu ·       Fiyatlar reel ·       Mal faktör piyasalarında tam rekabet halde ·       Devlet müdahalesi yok ·       İşgücü ülke içerisinde tam hareketli ancak ülkeler arasında tam hareketsiz ·       Ekonomi tam çalışma durumunda  ·       Taşıma-nakliye giderleri 0 (sıfır) Mutlak Üstünlük Teorisi – Adam Smith 1776  Uluslararası ticaret ilk defa Adam Smith’in y

SERMAYE PİYASALARI NEDİR ?

Sermaye piyasaları; finansal piyasanın bir alt koludur. O yüzden ilk olarak finansal piyasaları açıklayarak başlayacağım. Finansal Piyasa Finansal tasarruf fazlası olanlar ile mal ve hizmet üretimi, ticareti vb. alanlarda faaliyet göstermek için kaynak ihtiyacı içinde olan, fon( en genel tabiriyle para) talep eden birimler arasındaki fon akışını sağlar. Finansal piyasaların çeşitli fonksiyonları vardır. Bunlar; ·       Reel piyasaya kaynak sağlamak ·       Sermaye birikimi oluşturmak ·       Likidite temin etmek ·       Risk dağıtımı yapmak ·       Mülkiyeti tabana yaymak Finansal piyasalar ikiye ayrılır; Para Piyasası Para piyasaları, fon arz ve talep edenlerin karşılaştığı ve kullandıkları araçların vadeleri 12 ayı geçmeyen piyasaları ifade eder. Bu finansal araçlar; ·       Mevduat ·       Hazine bonoları ·       Finansman bonoları ·       Mevduat sertifikaları ·       Repo ·       Banka kabulleri ·       Banka bono

HOLLANDA EKONOMİSİNE BİR BAKIŞ

Hollanda 17 milyon nüfusa sahip, bazı bölgeleri deniz seviyesinin altında kalan ve deniz doldurularak inşa edilen bir ülke olup ekonomisi çok güçlü bir yapıya sahiptir. Avrupa ekonomisinde ve dünya siyasetinde yüzyıllar boyunca önemli rollere sahip olmuştur. Ülke ekonomisinin kalkınmasını sağlayan faktörlere baktığımızda; nakliye/lojistik, kimya sanayi, ticaret ve hizmetlerden oluşmaktadır. Ayrıca bir tarım ülkesi olan Hollanda, bu alanda ciddi yatırımlar yaparak 2016 yılında Avrupa’da birinci, dünyada ise en çok ihracat hacmine sahip ikinci ülke konumundadır. Avrupa’daki stratejik konumu ve çok gelişmiş alt yapısı ile Avrupa’nın dağıtım ve lojistik merkezi konumunda olması ve ihracatının yaklaşık % 46’nın re-eksporttan oluşması ve transit ticaretin de önemli ölçekte olması nedeniyle diğer Avrupa ülkelerine ve hatta dünyadaki diğer ülkelere açılan bir kapı konumundadır. Dünya Ekonomik Forumu’nun “2016-2017 Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu”nda, Hollanda, 138 ülke arasınd